
Herkese merhaba!...

Hiç ilham veren modeliniz oldu mu? O ilhamla uçuk hayallere giriştiğiniz oldu mu? Bir de o hayalin gerçek olması halinde, yapılacak paylaşımın heyecanını hayal ettiniz mi? Bu sorulara evet cevabını verecek bir çok kişi olduğunu -bu ortam için- biliyorum; çünkü türlü/imrenilesi yönlere yönelmiş çok değerli minyatür model sevdalıları, forumumuzda mevcut...
Girişi tekrar okudum da Alper Tunga Sagusu aklıma geldi

Aşağıdaki fotoğraf, yapmak istediğim dorse hakkında tastamam bilgi veriyor.

Bu ise, dorsenin şu anki şasiden ibaret olan hali... Çizimler, tatbik methodları ve akla gelen tüm soru işaretleri çözümlenmiş vaziyette ve "çıkmaza" girdiğim aks ve amortisman komponentleri konusunda da Mustafa abim'den (Metal Gear) çok kıymetli bilgiler alarak çözümledim. Kendisine çok çok teşekkürler... Tüm bu işler sadece biraz daha bol zamana bakıyor; ama ondan da önce tornacıyı ikna etmeye ihtiyacım var...



Uzun bir giriş oldu çünkü inşallah fiiliyata geçirebilirsem bu Eligor üretimi Actros'un da önüne geçecek bir detayda dorsem olacak... Gelrlim modelimize.

Schuco'nun Porsche Transporter'ında olduğu gibi, bu TIR'ı da diğer 1/18'lerle yanyana koyarak, öncelikle ebatlarını tastamam kafalarda oturtayım istedim...




Eligor üretimi olan bu modelleme, bildiğim kadarıyla Mercedes-Benz AG.'nin isteğiyle Eligor'a ürettirildi. Buna rağmen model hakikaten çok doyurucu öğelere sahip. Buna rağmen diyorum çünkü M.B AG. çok düşük maliyetli modleler üretilmesini isteyen ve modelleri oyuncak gibi bir teferruattan ibaret gören fikriyata sahip.










Tüm şasi, olduğu gibi metalden ve arka kısımda da ağırlığı arttırıcı detaylara eğilinmiş. Yan yakıt depo panelleri plastik ama depolar metalden imal edilmiş... Bu arada çok sert olmakla beraber çalışan süspansiyonlar da mevcut ama tek taraflı çalışıyorlar. Yani "dur ben bi önü yaylandırayım" diye bastırırsanız miller zarar görür çünkü milim esnemiyor; ama örneğin arka tekerin biri masada, diğeri boşlukta ise, masada olan kısmı yaylıyabiliyorsunuz.



1/43 ya da 1/50 ürünlerde nice detaylar atlansa da göze batmıyor ama ölçek 1/18 olduğu vakit, ürün tam bir handikap yumağına dönüşüyor; kim için mi? Üretici için tabi ki. Çünkü ne yaparsanız yapın sığ ve basit duruyor; bunu 1/12 üretip de basit materyal ve detaycılık kullanan eski bir kaç üreticinin modellerinde görebiliriz. Aynı üretici yaptığı 1/18 pembe Cadillac Eldorado gayet hoş dururken, aynı üreticinin 1/12 Eldorado'su Sindy bebek için yapılmış oyuncak gibi duruyor... Bu kanıya, vagon imalatını yaparken de varmıştım ve 1/18 yapsaydım eğer dedim; kesinlikle çok ama çok çok daha fazla araştırma ve ekstra detay anlamına gelecek bir çalışma yapmam gerekecekti. Oysa ki alt kısma bir viraj mekanizması ve bir de yağ hortumları grubu ekleyiverdik; oldu bitti.

Bu araç için amma da çok plastik kullanmışlar demek bile istemiyorum çünkü iyi ki de kullanmışlar... Kullanmasalarmış modeli yerinden kaldırmak için bir kişiye daha ihtiyaç duyulacaktı... Ayrıca 1/1'de de o kısımlar zaten bakalit benzeri maddeden imalattır büyük ihtimalle. Bu konuda sevgili Mustafa abimiz (Metal Gear) fikirlerini aktaracaktır diye umuyorum...
Dikkatinizi çektiyse cam grubu siyah. Filmli tabir edilen bu camlardan, içerisi çok net görünmüyor ama içeriden dışarıya bakınca nisbeten daha açık. Modele mükemmel bir hava katmış bu koyu camlar; ama içerinin fotoğraflanabilmesi konusunda çok büyük handikap yarattı...

Modelin IAA fuar modeli konusu açıldığında en çok itici gelen iç mekanıydı... Ancak modeli alırken, direkt olarak içini incelediğimde bu ısmında fazlasıyla iyi olduğunu gördüm.



Emniyet kemerleri bağlı konumdalar.


Şimdi gelelim en çok merak edildiğini tahmin ettiğim kısma... Motor! Sadece motor demek yetmez çünkü bu motor dairesinin çevresindeki çoğu fonksiyonel mekanikler, başlı başına bir konu olabilecek cinsten...
Ön kapak tahminimce aracın sıvıları gibi sarf maddelerini tazelemek için yapılmış bir panel ve kapağı açtığınızda ilgili kısımlar ve kupanın tutamak mekanizması karşılıyor. Bu kapağın sağda ve solda bir çift pistona da sahip olması, ızgaranın geçirgen olmamasının handikapını bertaraf ediyor. Zaten eminim gerçekte de bu kısım bu kadar sadedir diye tahmin ediyorum. Metal hortumlar da sağdan soldan geçiyor ama radyatör kısmının bir kat geçirgen ızgaraya sahip olması çok mutlu ederdi; ama bu haliyle de gayet iyi... Ayrıca 1/1'de de öyle mi bilmiyorum; bu kapağı aramalamadan kupayı deviremiyorsunuz. Unutursanız da kendi açılıyor zaten ama dikkatli olunması gereken bir kısım; çünkü yaklaşık 4 kilo olduğunu tahmin ettiğim o ağırlık, o kısma yüklenince tehlike yaratmıyor değil. Şans eseri, pistonların mikro pimlerini masada buluverdim. Bir baktım açınca pistonun bir tarafı sallanıyor...


Kupayı devirme vakti...

Nasıl ama...



Motordaki lokal sarartılar benim eserim; çünkü motordaki lego görünümünü engelleyip, gerçekçi bir efekt katmak şart gibi görünüyor. Eskitme değil ama bence olması gereken bir hal. "Yağ akıntısı/sarartısı" görünüm vermek için, sarı renkli asetatlı kalemle boyayıp, ardından alkollü herhangi bir sıvı ile mendil marifetiyle fazlalıklarını aldım. Böylece motorun ücra ve derin kısmlarında yağ görünümlü kısımlar oluştu. "Bu da yapılır mı" diyenleriniz olabilir ama ben bunu kaçınılmaz gördüm...

Aşağıdaki ilk iki resme dikaktleriniz çekmek isterim! Kupa devirme fotolarında, "kupayı ayakta tutan pistonmuş gibi görünen" o hidrolik aslında direksiyonun mekanizması. Fonksiyonel yapılmış ama işini çok da iyi icra edemeyen vaziyette. Önemli de değil zaten; direksiyon çevirme merakımız 10 sene önce vardı, artık kriterler değişti ama "-dönüyor mu?" "-Az da olsa evet."



Bunlar da, kupayı devirdiğimizde onu havada ve bir eksende tutan dev itenekler... Şöyle tarif edeyim; kupayı açması pek kolay değil... Zaten modelin içeriğinde çıkan talimatlarda da nasıl açıp kapama yapacağınız hususlarında öneriler var ki bunlara göre modele davranmak gerekiyor. Harici bir durumda modele zarar vermek, çok şanslı değşilseniz 100'de 100...


Fonksiyonel başka kısımlar da var ve onlar da tüm bu diecast resiteline pekiştirici katkı sağlıyorlar; neler mi? Hareketli tavan rüzgarlığı: malum ama yine de yazayım; kupadan daha yüksek bir dorse takıldığında, önden akan rüzgarın, araca muhalefet etmesini engellemek ve rüzgarı tepeye savmak için kullanılan spoiler... Şunu da ekleyeyim ki; tavandaki sunroof boyama değil ve gerçekten cam/mika... Ancak o kadar koyu ki; dışarıdan, içeri bakıldığı vakit içerisi katiyen gözükmüyor. Ancak içerden tavana doğru bakınca, koyu da olsa aydınlık bir parça farkediliyor ve bu camın iç kısmında bir kaldırma kolu var. Fotosu mu? Yok çünkü kapıların açılma açıları çok az; bu yüzden çekemedim. Belki de çekebilirdim ama 'ha denince de bu ağır şeyi evire çevire çekemiyorsunuz; rüzgarlıklar ve yan benzin deposu panelleri elimizde kalabilir...



Aynı rüzgar savma panelleri yanlarda da mevcut ve onlar da hareketli. Kupadan daha enli bir dorse eklenmesi durumunda bu flap'ları açıp hava akımını yanlara savma görevini üstleniyorlar. Koca TIR, tonlarca ağırlıkla rüzgara mı hükmedemeyecek diye düşünülebilir ama yakıt tüketimi için kaçınılmaz olduğu kat'i... Bu rüzgarlık kısımlarının sebeplerini açıklamak, Susam Sokağı'ndaki gerzekçe öğretileri andırabilir ama çok genç ve hevesli kardeşlerimizin de bulunması sebebiyle; özellikle değindim. Netice itibarı ile birer arşiv niteliğinde konular hazırlamaktayız... Neden buna değindim? Çünkü kompleksle okuyup, "aha rüzgarlığı iyi ki de açıkladın bilmioduk" diye içinden geçiren muhteremler de var. Forumda, bunca zahmeti çekip konu paylaşmak ve yazmak, siz güzel insanlara sunum yapmak anlamına geldiği gibi, diecast hödükleriyle mücadele etmek anlamına da geliyor çünkü malum...


Son olarak da bir diecast minyatür modelde -bana göre- en önemli kısımların başında gelen kısımlar var ki, onlar da jant-lastik ve optik gruplar... Foto paylaşımlarında hoşuma gitmeyen jantların, gerçekte harika olmasıydı... 1/1'i ile karşılaştırma yaptığımda, eksen ve iz açıklıklarının dahi aynı biçimde, özenerek imal edildiği hakikati ortaya çıkıyor... Ön jant üzerindeki somun koruma çemberi ek parça olarak -gerçeğindeki gibi- eklenmiş. Çok yakın olduğu için yekpare gibi duruyor... Süper...

Bu arada ön lastiğin, havaalanı hizmet araçlarındaki gibi sadece düz oluklu olmasına çok şaşırdım! Çünkü dorse ağırlığıyla beraber bu ön teker -1/1'de- katiyen viraj alamaz ve dümdüz gider; hele ki ıslak zeminde! ! !




Optik gruplara ise diyecek çok birşey yok çünkü olması gerektiği gibi görünüyorlar ve bu aracın bütünselliğinin düzgünlüğüne direkt olarak yansıyor. Bir diecast modelin, "en önemli kısımları" olarak addetmemin sebebi bu. Jantlar ve farlar aracın duruşu ve bakışını ve dolayısı ile albenisini direkt olarak tayin ediyor; kaderini de... Öndeki minicik sinyal ampulü bile unutulmadan eklenmiş, ama arka farlar maalesef silik... Arka farların çanak derinlikleri algılanmıyor ve renkleri de canlı değil. '89 model bir Mercedes kamyon farı gibi duruyorlar ama kalıplaması çok iyi... Basamakların hemen üstünde, kapının alt kısmında "Mercedes-Benz" ibaresi kabartmalı biçimde var ama sanki biraz çarpıkça duruyor. Yine de imalatı esnasında zorluk yaratacak bu detayı da -bence- kafi derecede düzgün imal etmişler.


ARTILAR...











EKSİLER /UYARILAR...








Bir modeli incelerken; ağızımdan, 20 yıl sonra ilk defa dizel kamyon motoru sesi çıkartma isteği oldu desem inanır mısınız? Sanırım inanırsınız çünkü itiraf edelim, hangimiz modelleri incelerken, onlara özel sesleri çıkartmıyoruz ki! Ama illa ki aramızda gerçekten yapmayan vardır, inanırım... Ancak benim gibi "halı kenarlarını yol yapardık"çıların bunu inkar etmesine hayatta inanmam.



